EĞİTİM VERİSİ OKURYAZARLIĞI

YAZ OKULU BÜLTENİ - III

Friedrich Naumann Vakfı Türkiye’nin desteğiyle 12-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında düzenlenen Eğitim Verisi Okuryazarlığı Yaz Okulu’nun bültenlerini yayımlamaya devam ediyoruz. Yaz Okulu boyunca, temel veri okuryazarlığı uygulamaları yapıldı, uzmanların katılımıyla eğitim politikaları ve veriyle ilgili farklı oturumlar düzenlendi, eğitimi izlemede kullanılan göstergeler tartışıldı.

 

Bu tartışmalarda edindiğimiz deneyim, paydaşların göstergeleri değerlendirilebilmesi ve eğitimi izlemek için yeni göstergeler üretebilmesi için bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. Bu amaçla, 2008’den beri izlediğimiz göstergeleri bir araya getirerek, okuduğunuz bu son bültende, önümüzdeki günlerde yayımlayacağımız Eğitim İzleme Göstergeleri’nin içeriklerinden seçilenleri paylaşıyoruz.

Eğitim İzleme Göstergeleri’nde, ERG’nin 2008’den beri izlediği göstergeler, veri kaynakları ve hesaplama yöntemleriyle birlikte yer alıyor, eğitim sisteminde yaşanan değişiklikler göstergeler üzerinden izleniyor. Önümüzdeki günlerde yayımlanacak Eğitim İzleme Göstergeleri’ne linkteki formu doldurarak erişebilirsiniz. 
 

Kayıt Formu

5 Eğitim İzleme Göstergesi

 
 

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ve merkezi yönetim bütçesine oranı 

GSYH, ülke içinde bir senede yaratılan katma değerin toplamını gösteriyor. MEB bütçesinin GSYH’ye oranına bakmak, MEB bütçesinin ülkenin mevcut ekonomik durumuyla bağlantılı olarak değerlendirilmesini sağlıyor. 

 

Grafikte, MEB bütçesinin GSYH'ye ve merkezi yönetim bütçesine oranı yer alıyor. Yıllara göre bakıldığında, bütçelerin GSYH’ye oranının, merkezi yönetim bütçesine oranlarına göre daha az değiştiği görülüyor. MEB bütçesinin GSYH’ye oranı en yüksek düzeye 2014 yılında ulaşırken, merkezi yönetim bütçesine oranının en yüksek olduğu yıl 2016.

Veri Kaynağı: Millî Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim 2019/'20 kullanılarak ERG tarafından hesaplandı. Bu kaynağın 244. sayfasında yıllara göre MEB bütçesi, merkezi yönetim bütçesi ve GSYH verileri yer alıyor. 

 

Kademelere göre net okullulaşma oranı (%)

Net okullulaşma oranı örgün eğitim çağındaki öğrencilerin ne kadarının yaşlarına göre belirtilen kademelerde eğitim gördüğünü gösteriyor. Buna göre net okullulaşma oranı ne kadar çocuğun eğitimin dışında kaldığını hesaplamak için kullanılamaz. Örneğin, 10 yaşında olan ama ilkokulda eğitime devam eden bir çocuk ortaokul net okullulaşma oranlarına dahil edilmiyor. 

 

Tabloya göre Türkiye'de net okullulaşma oranları, ilkokul hariç tüm kademelerde yükselen bir eğri gösteriyor. 2008'den 2020'ye en fazla artış 26,4 yüzde puan ile ortaöğretimde görülüyor. Bu kademede net okullulaşma oranında kız ve oğlan çocuklar arasındaki fark da yıllar içinde azaldı. 

Veri kaynağı: 2009-2020 yılları arasında yayımlanan Millî Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim kitaplarından alındı. Hesaplama MEB tarafından yapıldı. 

 

Açıköğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin (14-17) tüm ortaöğretim öğrencilerine oranı

Açıköğretim kurumları çeşitli nedenlerle örgün eğitimin dışına çıkmış yetişkinler için önemli bir fırsat sunsa da örgün eğitim çağındaki çocukların akranlarıyla birlikte örgün eğitim kurumlarında eğitim görmesi gerekiyor. 

 

Grafik, açıköğretim kurumlarına kayıtlı 14-17 yaş grubundaki öğrencilerin toplam ortaöğretim öğrencilerine oranını gösteriyor. Açıköğretim kurumlarına kayıtlı öğrencilerin sayısı 2016-17'ye kadar artış eğilimi gösterirken, bu yıldan sonra bu oranda azalma görülüyor.

Veri Kaynağı: 2008-2012 yıllarına ait oranlar TÜİK tarafından yayımlanan Hanehalkı İşgücü Anketi verileri, 2013-2020 yılına ait oranlar ise MEB tarafından ERG ile paylaşılan veriler ve 2009-2020 yılları arasında yayımlanan Millî Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim kitapları kullanılarak ERG tarafından hesaplandı. 

Özel öğretim kurumlarına devam eden öğrenci oranı (%)

Eğitime ayrılan kaynaklar arasında kamu kaynaklarının yanı sıra özel kaynaklar da bulunuyor. Bu harcamaları izlemenin yollarından biri eğitim sisteminde özel okulların durumunu incelemektir. 

 

Tabloya göre, tüm kademelerde özel öğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin oranı artıyor. 2008’den 2020’ye en fazla artış 9,7 yüzde puan ile ortaöğretimde görülüyor. 2019-20 itibarıyla özel öğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin oranı en yüksek genel ortaöğretimde. bulunuyor. 

Veri Kaynağı: 2009-2020 yılları arasında yayımlanan Millî Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim kitapları kullanılarak ERG tarafından hesaplandı. Açıköğretim kurumları ve bu kurumlara kayıtlı öğrenciler hesaplamaya dahil edilmedi. 

 

Ne öğretim gören ne de bir işte çalışan gençler

15-29 yaş grubunun yaşlarına göre eğitimde ve/ya istihdamda olması bireylerin iyi olma hali ve ülkelerin ekonomik kalkınması için önemli. Buna ek olarak, bu yaş grubunun eğitim ve istihdam durumu eğitim sisteminin çıktılarından biri olarak yorumlanabilir. 


Grafiğe göre Türkiye'de yıllara göre ne öğrenim gören ne de bir işte çalışan 15-19 yaş erkeklerin oranı (yüzde 18,3) Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasına (yüzde 10,7) yakınken, 2020 itibarıyla Türkiye 15-29 yaş grubu kadınların yüzde 40,8'i ne eğitimde ne de istihdamda. Aynı oran, OECD ortalamasında kadınlar için yüzde 15,3. 

Veri Kaynağı: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasına ilişkin veriler OECD Data  kaynağından, Türkiye'ye ilişkin veriler ise Avrupa İstatistik Ofisi’nden (European Statistical Office, Eurostat) alındı. Hesaplamalar OECD ve Eurostat tarafından yapıldı.

Önümüzdeki günlerde yayımlanacak Eğitim İzleme Göstergeleri’ne linkteki formu doldurarak erişebilirsiniz. 
 

Kayıt Formu

Bizi Takip Edin

0 212 292 05 42

erg@sabanciuniv.edu

 

 

Karaköy / İstanbul