Eğitim İzleme Bülteni


2019-20'de Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı

Eğitim İzleme Raporlarında derlediğimiz verileri Eğitim İzleme Bültenlerinde özetliyor, kamuoyuna nitelikli veri kaynağı olmayı ve veri temelli politika üretim süreçlerine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Eğitim İzleme Bültenlerinin bu sayısında, Eğitim İzleme Raporu 2021’in ilk dosyası olan Eğitim Yönetişimi ve Finansmanı’na yer veriyoruz.

Türkiye’de eğitimle ilgili kararlar nasıl alınıyor?

Türkiye’de eğitimle ilgili neredeyse tüm kararlar merkezi teşkilat tarafından belirleniyor. Bu durum Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri karşılaştırmalarına da yansıyor; Türkiye yüzde 72,9’la merkezi olarak alınan karar oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Türkiye’de resmi ortaokullara ilişkin alınan kararların yalnızca yüzde 8,3’ü okullarda alınıyor.

COVID-19 salgını sürecinin doğası gereği kararların parçalı olarak ve yerelde alınması, özellikle salgının seyri boyunca eğitime erişimin ve öğrenmenin etkin bir şekilde sürdürülmesinde önemli bir işleve sahip. İl, ilçe ve okul bazlı alınan kararlar, özellikle 2020-21 eğitim-öğretim yılı başlangıcı itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından da vurgulanıyor.

 

Türkiye’de eğitime ayrılan kamu kaynakları yıllar içerisinde nasıl değişti?

2021’de merkezi yönetim bütçesi yüzde 22,6 artarken, toplam eğitim bütçesindeki artış yüzde 19,4 oldu. Toplam eğitim bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içindeki payı 2016’dan bu yana azalıyor. 2016’da yüzde 19,2 olan bu oran 2021’de 3,5 yüzde puan azalarak yüzde 15,8’e geriledi. Türkiye’de 2021’de kamunun eğitime ayırdığı toplam bütçe 211.933.156.000 TL oldu.

Toplam eğitim bütçesi gibi MEB bütçesinin de merkezi yönetim bütçesi içerisindeki payı 2016’dan beri azalıyor. 2021 itibarıyla MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı yüzde 10,9. Hem toplam eğitim bütçesi hem de MEB bütçesinin miktarlarındaki artışa karşın merkezi yönetim bütçesine oranlarının azalması kamu kaynaklarında yaşanan artışın eğitime ayrılan kaynaklara eşit düzeyde yansıtılmadığına işaret ediyor.

 

MEB 2021 bütçesi harcama tiplerine göre nasıl dağılım gösteriyor?

MEB bütçesi, 2021’de nominal olarak yüzde 17,2 artarak 146.920.234.000 TL oldu. Enflasyon dikkate alındığında MEB bütçesinin son 10 yılda 2 kat arttığı görülüyor. TBMM’deki bütçe sunuşunda tekli eğitime geçiş, okulöncesi eğitim hedefleri, uzaktan eğitim, okullardaki deprem güçlendirme faaliyetleri ve meslek liselerinin atölye altyapısı gibi alanlara özel önem verildiği vurgulandı ve bu alanlar için yatırım bütçesinin artırıldığı ifade edildi.

MEB’in 2021 bütçesinin harcama tiplerine göre dağılımına bakıldığında, bütçenin yüzde 89,4’ünün cari harcamalara, yüzde 7,7’sinin yatırım harcamalarına yüzde 2,9’unun ise transfer harcamalarına ayrıldığı görülüyor.

 

Türkiye’de hanehalkı tarafından yapılan eğitim harcamaları hanelerin gelir durumuna göre nasıl farklılık gösteriyor?

2019’da hanehalkı eğitim harcamaları yüzde 8,6106 artarak 53.833.111.938 TL oldu. Bu artışla hanehalkı harcamalarının eğitim harcamaları içerisindeki payı 1,2 yüzde puan artarak yüzde 20,8 oldu.

2019’da en düşük gelirli yüzde 20’lik kesimin tüketim harcamalarının yüzde 0,9’u, en yüksek gelirli kesiminkilerinin ise yüzde 4,4’ü eğitim harcamaları için yapıldı. En yüksek gelirli yüzde 20’lik kesimin eğitim harcamaları, en düşük gelirli yüzde 20’lik kesimden yaklaşık 20 kat fazla. İki gelir grubu arasındaki fark önceki yıl 32 kattı. En düşük gelirli kesimin harcamalarındaki artış, bu grup üzerindeki eğitim harcaması yükünün arttığına işaret ediyor olabilir.

Özel öğretim kurumlarına kayıtlı öğrenci oranı kademelere ve bölgelere göre nasıl farklılık gösteriyor?

Özel öğretim kurumlarına kayıtlı öğrenci oranındaki artış eğilimi 2020’de de devam etti. Diğer yandan artış hızının düştüğü görülüyor. 2012’den 2020’ye 5,5 yüzde puan artan öğrenci oranı, 2019’dan 2020’ye sadece 0,1 yüzde puan arttı. Bu düşüşün ana nedeni genel ortaöğretimde özel öğretim kurumlarındaki öğrenci oranının azalması.

Özel öğretim kurumlarındaki öğrenci oranının yüksek olduğu bölgeler ortalama gelirin de en yüksek olduğu yerler olarak görülüyor. Özel öğretim kurumlarına kayıtlı öğrenci oranı en yüksek olan İstanbul ile en düşük olan Kuzeydoğu Anadolu arasında 11,8 yüzde puan fark var.

 

Türkiye’de çocuğun iyi olma hâline ilişkin kaynak ihtiyacının görüldüğü alanlardan biri okul yemeği

MEB tarafından resmi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında taşımalı eğitim hizmetinden yararlanan öğrencilere ücretsiz öğle yemeği hizmeti sağlanıyor. Özel eğitim kurumlarındaki öğrenciler ve parasız yatılı öğrencilere de ücretsiz öğle yemeği veriliyor. 2019-20 verilerine göre, ilköğretimde 686.748, ortaöğretimde ise 459.674 öğrenciye ücretsiz öğle yemeği hizmeti verildi. Bu sayıya, özel eğitim kurumlarındaki öğrenciler de eklendiğinde 2019-20’de resmi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin yüzde 8,5’inin okulda ücretsiz yemeğe erişebildiği görülüyor.

Taşımalı eğitim hizmetinde verilen öğle yemeği temel alınarak maliyet hesabı yapıldığında öğle yemeğinin öğrenci başına maliyetinin günlük 5-6 TL olduğu belirtiliyor. 2021’de ilköğretim ve ortaöğretimde taşınan öğrencilere verilen öğle yemeği hizmeti için Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan (SYDTF) MEB’e 1.463.000.000 TL kaynak ayrıldı. Bu miktar ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin tamamı için genişletilebilseydi ayrılan fon yaklaşık 17.210.505.602 TL olacaktı. Bu miktar MEB 2021 bütçesinin yüzde 11,7’sine denk.

 
Image

0 212 292 05 42

Image

erg@sabanciuniv.edu

Image

Karaköy / İstanbul