Al Jazeera, Yeliz Düşkün
Araştırmacı Yeliz Düşkün’e göre dershaneden özel okula dönüşüm sürecinin birçok eksiği var ve bu okullara tanınan ayrıcalıklar haksız rekabet oluşturuyor. Düşkün ayrıca öğrencilerin sınav kaygısına şimdi bir de okul değiştirme kaygısının eklendiğini belirtiyor
Yeliz Düşkün’e göre dönüşüm sürecindeki okullar, alıştığımız dershane görüntüsünden pek farklı olmayacak. [Fotoğraf: AA/Arşiv]
Dershanelerle ilgili tartışma bundan birkaç yıl önce başladığında, daha çok dershanelerin kapanmasının üniversiteye geçişi nasıl etkileyeceği üzerinde durulmuş, özel okula dönüşecek olan dershanelerin ne getirip ne götüreceğine ise yeterince dikkat edilmemişti. İlk bakışta, bir özel öğretim kurumunun, gerekli standartları sağlayarak farklı türde eğitim veren başka bir özel öğretim kurumuna dönüşmesinde bir sakınca yok gibi görünebilir. Fakat dönüşümle kurulan okullara tanınan ayrıcalıklar, bu kurumların kendi stratejik kararları ile birleşince ortaya eğitimin niteliği ve eşitlik açısından dikkatle izlememiz gereken bir durum çıkıyor.
Dershanelerin kapanması veya özel okula dönüşmesini düzenleyen yasal altyapı 2014 yılı içerisinde tamamlandı. Dershane, yasa ve yönetmeliklerde tanımlanan bir özel öğretim kurumu olmaktan çıktı. Başvuruların başladığı Haziran 2014’ten bu yana 1.629 dershane dönüşüm kapsamına alınmış oldu. Bu, ülke genelindeki tüm dershanelerin yaklaşık yüzde 45’ini oluşturuyor.
“Dönüşüm sürecindeki dershaneler 2018-19 eğitim-öğretim yılının sonuna dek, okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde, tüm diğer özel okullar için gerekli olan fiziksel standartların altındaki koşullarda eğitim yapabilecek. ”
Yeliz Düşkün
“Özellikle Anadolu liselerindeki 11. sınıf öğrencileri arasında, gelecek yıl temel liseye geçme eğiliminin yaygın olduğu dile getirilmekte. Yani bu öğrencilerin üniversiteye giriş kaygılarına, bir de okul değiştirme kaygısının eklenmesi güçlü bir olasılık. ”








