Çalışmanın geliştirme, yazım, aktarım süreci herhangi bir sınıfa, dile, etnisiteye, inanca ya da inançsızlığa, cinsiyete, cinsiyet kimliğine, cinsel yönelime, engellenene, özel gereksinime yönelik hiçbir ayrımcılığa yer vermemelidir. Bireyler ve topluluklar, onları edilgen, çaresiz veya mağdur konumuna yerleştiren anlatılar üzerinden ifade edilmemelidir. Bunun yerine, bireylerin ve toplulukların sahip oldukları bilgi, beceri ve dayanıklılık mekanizmalarına odaklanan, güçlendirici ve hak temelli bir dil benimsenmelidir.

Ayrıca, çalışma herhangi bir kişi, kurum, şirket veya ürünü öne çıkarmamalı, reklamını yapmamalı veya ayrıcalık tanımamalıdır. 

Yenilik, mevcut uygulamalarda fark edilir bir iyileşme sağlamak amacıyla özgün yöntemlerin, tekniklerin veya araçların bilinçli ve eleştirel bir yaklaşımla uygulanması ya da mevcut uygulamaların gerektiğinde anlamlı biçimde dönüştürülmesidir. Eğitimde yenilik, öğrenme sürecini ve çıktıları geliştirmeyi amaçlayan, planlı ve etkili değişimlere dayanır.

Yaratıcılık, mevcut imkanları, kaynakları ve bilgileri kullanarak geliştirilen uygulama, çözüm ve üretme becerisidir. Alışılagelmiş kalıpların ötesine geçerek farklı düşünme yolları geliştirme, bilgiyi çeşitli açılardan ele alarak özgün ve esnek çözümler üretme sürecidir. Yaratıcı düşünme, karşılaşılan durumlara farklı bakış açılarıyla yaklaşmayı ve çeşitli çözüm yolları arasından amaca en uygun olanını eyleme dönüştürebilmeyi içerir.

Katılım, bireylerin bilgi edinme, fikirlerini ifade etme, karar alma süreçlerine katılma ve bu süreçleri etkileyebilme yetkinliklerini ve fırsatlarını kapsayan çok boyutlu bir kavramdır. Katılımın düzeyi ve şekli, güç paylaşımı, bilgilendirme ve etkileşim mekanizmaları gibi etkenlere bağlı olarak değişebilir. Katılımcı bir yaklaşımla geliştirilen çalışmalarda iletişim ve işbirliği artar ve çalışmaların etkileri daha kalıcı olur. Çalışmanın hedef kitlesinin çalışmada aktif bir rol alabilmesinin farklı yolları vardır. Bu yolları keşfetmek için katılımcı eylem araştırmaları incelenebilir. Hedef kitlenin görüşlerini ve geribildirimlerini almak için toplantılar, anketler, odak grup görüşmeleri gibi yöntemler kullanılabilir. Hedef kitlenin bilgi edinme, fikirlerini ifade etme, karar alma süreçlerine katılma olanaklarını destekleyen bir çalışma yapmış olmanız başvurunuzu güçlendirecektir. 

Çocuk katılımı; çocuklara görüşlerini ifade edebilecekleri güvenli bir alan sunmak, görüşlerini ifade etmelerini desteklemek, bu görüşleri dinleyecek bir dinleyici kitlesi oluşturmak ve ifade edilen görüşlerin karar alma süreçlerinde etki yaratmasına olanak tanımakla mümkündür (Lundy, 2007). Çocuk katılımı bir haktır. Bu hak yaşama geçtiğinde çocuklar aktif yurttaşlar olarak topluma katılma fırsatına erişir ve çocuklar için daha uygun hizmetler hayata geçer. Çocuk katılımı konusunda dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, çocukların bir çalışmaya ya da etkinliğe fiziksel ya da çevrimiçi olarak bir kez dahil olmasının, çalışmada gerçek anlamda çocuk katılımı olduğu anlamına gelmediğidir. Katılım, çocukların sürece aktif, sürekli ve anlamlı şekilde dahil olduğu daha kapsamlı ve derinlikli bir süreci ifade eder.

Çocuk katılımını açıklamak için pek çok farklı model geliştirilmiştir. Wong ve arkadaşlarının (2010) gençlik katılımı modeli, çocuk katılımını açıklamak için de anlamlı olup, katılımın var ya da yok şeklinde keskin bir süreçten ziyade, farklı düzeylerde şekillenen bir çeşitlilik ve geçişkenlik gösteren bir süreci vurgulaması açısından anlamlıdır. Wong ve arkadaşlarının (2010) Gençlik veya Çocuk Katılım Modeli, gençler ile yetişkinler arasındaki katılım düzeylerini tanımlayan ve her düzeyin gelişim potansiyelini dikkate alan bir çerçevedir. Model, güçlenme yaklaşımını temel alarak beş farklı gençlik veya çocuk katılım biçimini açıklar. Bu model, gençlerin ve/veya çocukların gelişiminde eşitlikçi ilişkilerin önemini vurgular. Gençlerin güçlenmesi için katılımın sadece gençlere bırakılmaması, yetişkinlerin de rehberlik ve destek sağlayarak sürece katkı sunması gerektiği ifade edilir. Yetişkinler, gençlerle, çocuklarla birlikte öğrenen, diyaloğu teşvik eden ve farkındalık geliştiren işbirlikçi bir rol üstlenmelidir. Bu yaklaşım, hem gençlerin hem çocukların hem de yetişkinlerin güçlenmesine katkı sağlar.

Bu kavram, hedeflenen dönüşüm ile bu hedefe yönelik yöntemin gerekçesinin ve yaklaşımının şeffaf bir şekilde yapılandırılmasına işaret eder. 

Eğitimde iyi örnek olan çalışmanın gerekçesi, amacı, uygulama adımları yeterince açık ve anlaşılır biçimde ortaya koyulmalıdır. Tespit edilen sorun alanı ve çerçevesi tanımlamış olmalı, bu alana ve çerçeveye yönelik bir çözüm sunulmalıdır.

Çalışma, hedeflenen konuyla örtüşmeli ve çıktılar hedefle tutarlı olmalıdır. Diğer bir deyişle, çalışmada izlenen yollarla hedeflenen amaca ulaşmasının mümkün olduğu açıklanmalıdır. Amaç, hedef kitle, bilimsellik, yaratıcılık, ölçme ve değerlendirme özellikleri dikkate alındığında, çalışma bütünsel olarak tutarlı olmalıdır. 

Çalışmadaki tutarlılığı kanıtlamak adına kullanılan plan, strateji ve yöntemler açıklanmalıdır.

Çalışmadaki aşamalar, kullanılan malzemeler, hedef kitle ve hedef kitlenin demografik özellikleri (kişi sayısı, cinsiyet, yaş aralığı vb.), çalışmanın süresi ve yararlanılan kaynaklar belirtilmelidir. 

Çalışma pedagojik açıdan, çocuğun yaş ve gelişim özelliklerini dikkate almalıdır. Çalışmanın pedagojik açıdan uygun olduğuna dair bilimsel çalışmalar ve kaynakça sunulmalıdır.

Çalışmanın gelişime açık olduğunu ve kapsayamadığı kişi/kurum/odak olduğunu gösterebilmek için sınırlılıklarına, bir başka deyişle iyileştirilebilir yönlerine, gelecekte yapılabileceklere ve önerilere dair görüş ve fikirler de başvuruya eklenmelidir. 

Çalışmada kullanılan yöntem ve teori bilimsel dayanağıyla ve bilimsel altyapısıyla birlikte açıkça ifade edilmelidir. Çalışma, alanyazınla ilişkilendirilmeli ve konuyla ilgili bilimsel çalışmalarla desteklenmelidir. Bu bağlamda, kullanılan bilimsel kaynaklar başvuruda doğru ve eksiksiz şekilde kaynak olarak gösterilmelidir.

Çalışmanın bilimsel etik kurallara uyduğundan, çalışmanın hiçbir aşamasında intihal içermediğinden emin olunmalıdır.

Çalışmanın hem süreç içinde hem de kısa ve orta vadede etkisini ya da sonuçlarını ortaya koyacak izleme, ölçme ve değerlendirme çalışmaları yapılmış olmalıdır. İzleme, ölçme ve değerlendirme aşamalarında, hedef gruptaki gelişimi anlamaya yönelik veri çeşitliliği (farklı veri toplama yöntemlerinin bir arada incelenerek kullanılması) sunulmalı, tek bir ölçme aracına bağlı kalınmaması önerilir. Çalışmanın tüm süreçleri belgelendirilmeli, çalışma başlangıçtan itibaren izlenmeye başlanmalıdır. Kayıtlar ve izleme çalışmanın öncesi, sırası ve sonrası için bilgi sunulabilecek belgeler haline getirilmelidir.

Etkiyi anlayabilmek için katılımcılarla, çalışmanın öncesinde, çalışma esnasında ve sonrasında anket, mülakat, yapılandırılmış gözlem gibi nicel ve nitel araştırma yöntemleri uygulanabilir.

Çalışma bir okulda yapılıyorsa, okuldaki başka bir öğretmenden çalışmayı kendi öğrencileriyle denemesi, sonrasında geribildirim iletmesi istenebilir. Öğrencilerden de anketler veya açık uçlu sorularla geribildirim alınabilir. Uygulanan yöntemler öğrencilerin deneyimlerinin, tepkilerinin ve gelişimlerinin izini sürmeye olanak sağlamalıdır. 

Meslektaşlarınızdan ve iletişimde olduğunuz uzmanlardan, çalışmanızla ilgili eleştirel değerlendirmeler veya inceleme yazıları talep edebilirsiniz. Bu değerlendirmelerin daha nesnel olabilmesi için, geribildirim sağlayacak kişilerin çalışmanızla doğrudan bağlantısı olmayan kişilerden seçilmesine özen gösterilmelidir. Elde edilen bu değerlendirmeler, çalışmanızın etkisini daha kapsamlı bir şekilde ortaya koymak amacıyla başvurunuza eklenebilir.