Çalışmalar

Yayınlar

Yazılar

Videolar

Projeler

ERG Sözlük

Haberler

Duyurular

Açıklamalar

Röportajlar

E-Bültenler

Kurumsal

Hakkımızda

Ekip

Yönetim Kurulu

Faaliyet Raporları

Basın

Daha Fazla...

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Yazı
Projeler
Haberler
Yayınlar
Videolar
Kategori
2009
2010
2011
2012
Arka Plan
Çalışmalar
Dünyadaşlık Yazıları
Eğitimde Din ve İnanç Özgürlüğü
ERG Blog
Etraflıca
Özel Sayfalar
Türkiye'de Koronavirüsün Eğitime Etkileri
Uzun Hikâye
Yayınlar

Yeni Müfredatta Bütünlük Yok..

gazetevatan.com, Esra Can Sinav, Haber Merkezi Uzmanlar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı yeni müfredatla ilgili olumlu olumsuz görüşlerini açıkladı..

‘Yeni müfredatta bütünlük yok..’
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni müfredat çalışmasını geçen ay tamamladı ve kamuoyu ile paylaştı. Daha sonra eksiklerin belirlenmesi ve yeni görüşlerin alınması için bakanlığa başvuruda bulunulmasını istedi. Yeni müfredat ile ilgili çalışma yapan kurumlardan biri de Eğitim Reformu Girişimi (ERG)oldu. ERG tarafından hazırlanan raporda yeni müfredatın olumlu tarafları, eksiklikleri yer aldı. İşte raporda yer alan değerlendirmeler: ‘Değerler eğitimi merkezde’ – Yeni taslak eğitim müfredatının temel felsefesinde öğrenciyi merkeze alan, bilgi üretebilen bireyler yetiştirmek hedeflendi. Ancak ders içeriklerinin sınıf ve ünite kazanımların yansıtılmadığı görüldü. Yeni eğitim programlarında değerler eğitiminin merkezde yer almasının analitik düşünen bireylerin gelişimini engellememesi gerektiği vurgulandı. -Taslak eğitim programında sadeleştirmeye gidildi. Konu ve ünite içeriklerinin ayrıntılı olmamasının öğretmenlere esneklik ve kendi derslerini biçimlendirme fırsatı sağlayacağı belirtildi. Ancak, söz konusu fırsatın yetkin öretmenler tarafından gerçekleştirilmezse sadeleştirmenin öğrenimi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekildi. -Yeni müfredatta ders ve ünite kazanımlarında aktif yurttaşlık vurgusu azaldı. Bu noktada, katılım ve karar verme, hak ve özgürlüklere dair eleştirel düşünme becerilerinin kazınılmasın ağırlık verilmesi gerekli. -Cumhuriyet tarihi öğretiminde yakın tarihe değinilmiş ancak taslak program içeriğinin geliştirilmesi gerekir. 1950-2016 dönemine ayrılan 13 ünite yetersiz. Ayrıca Atatürk’ün çağdaş kimliğini vurgulayan bir anlayış belirlenmeli. ‘Pedagojik yaklaşım yok’ – Öğretim programlarının genelinde pedagojik yaklaşım görülmüyor. Öğrenilecek bilgi miktarının ders süresine göre oldukta fazla olması, programın istenildiği şekilde uygulanmasına engel olabileceğini gösteriyor. – Müfredatta toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın hakları konularına değinilmiş. Kadının değeri dile getirilmesi olumlu bir adım olarak görülürken, eşitlik kavramının kullanılmaması ve irdelenmemesi eksiklik olarak görüldü. – İlkokul 1. sınıftan itibaren dini değerler, öğretim programlarında değerler eğitimi altında verilmiş. Soyut kavramların öğrenilmesi 1. sınıf seviyesi için çok erken. Ortaöğretim Temel Din Bilgiler seçmeli dersinde “cihad” kavramının “vatana ve millete karşı görev ve sorumluluklar” arasında tanımlanmasından sakınılması, gençlerin farklı din ve inanışlara saygı duymaları açısından önemli. Kapsayıcı eğitime aykırı – Ders kitaplarında engelliliğin acıma ve yardıma muhtaçlık ile ilişkilendirilmesi, hak temelli bir bakış açısının oluşmasında yetersiz kalacağı ve kapsayıcı eğitime aykırı olacağı görüldü. – Taslak öğretim evrim kuramı Fen Bilimleri öğretim programında yer almamış. Mevcut taslak programlarda adaptasyon, mutasyon ve modifikasyon kavramları ders kazanımları olarak yeniden konmuş. Ancak evrim kuramı eklenmemiş. Biyoloji, Fen bilimleri, Coğrafya gibi dersler ancak evrim kuramı kapsanarak işlenebilir. http://www.gazetevatan.com/-yeni-mufredatta-butunluk-yok–1037944-egitim/
]]>

AboutERG (Eğitim Reformu Girişimi)
Eğitim Reformu Girişimi (ERG), çocuğun ve toplumun gelişimi için eğitimde yapısal dönüşüme nitelikli veri, yapıcı diyalog ve farklı görüşlerden ortak akıl oluşturarak katkı yapan bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir girişimdir. Yapısal dönüşümün ana unsurları, eğitimde karar süreçlerinin veriye dayalı olması, paydaşların katılımıyla gerçekleşmesi, her çocuğun kaliteli eğitime erişiminin güvence altına alınmasıdır.
Skip to content