YAZILAR











19. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nın teması “Dünyadaşlık”la ilgili tüm içerikler
“Aynı Dünyada YanYana” oyunu, farklı kültürlerde çocukların birlikte eğlenmelerini, kültürlerarası çeşitlilikleri keşfetmelerini ve evrensel değerler ile ortak mirasa dair meraklarını güçlendirmeyi hedefliyor. İki grup hâlinde oynanan oyunda, çocuklar takım olarak birbirlerinden öğrenebiliyor ve rekabet olmadan karşılıklı bir etkileşimle yeni bilgiler öğrenebiliyorlar. Bir İZ Derneği’nin yürüttüğü Türkiye’nin Her Yerinde YanYana Projesi kapsamında geliştirilen oyunun tanıtılarak katılımcılarla birlikte oynandığı bu atölye, oyunu sahada gençlerle uygulamak isteyen kolaylaştırıcılara da yol gösterdi.
Gökhan Fidan
Bir İZ Derneği
Vaka ve grup çalışmalarının yapıldığı bu atölyede, çocuk hakları ile katılımı odağında fikirlerin hesap verilebilir, sürdürülebilir ve gerçekçi bir projeye nasıl dönüşebileceği üzerine çalışıldı.
Ceren Suntekin
Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Uzmanı
Roots & Shoots Türkiye ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nin yürüttüğü bu atölyede, çocuk hakları temelli yaklaşıma dair bilgi ve duyarlılığın artırılması hedeflendi.
Gözde Durmuş, Cem Demirayak
İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi
“Dünya merkezli açık hava sınıfları nasıl oluşturulabilir?” sorusuna birlikte cevap arandığı, sınıfların dışına çıkarak doğanın keşfedildiği, canlı ve cansız tüm varlıklarla gezegenin tanındığı bu atölyede TOYİ’nin farklı kullanım alanları da keşfedildi.
Elif Atmaca, İrem Göçmen Dumlupınar
TOYİ
MoniBostan, günümüz şartlarında dört duvar arasına sıkışmış beton şehirlerde yaşayan, hareket ve yaratıcılıkları sınırlandırılmış çocukların daha özgüvenli, yaratıcı, kendisiyle ve doğayla barışık, takım çalışmasına yatkın, doğaya duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla geliştirildi. Dünya Yaşasın Derneği’nin yürüttüğü bu atölyede doğa temelli eğitimin etkisini keşfedildi.
Özgür Onur Kanmaz, Köksal Şahin
Dünya Yaşasın Derneği
Yürüyüş, karşılaşma ve sanat çalışmasıyla, evimiz olan doğayla zayıflayan bağlarımızı güçlendirmenin amaçlandığı bu atölyede katılımcılar, doğada yaptıkları kısa bir gezintinin ardından iç dünyalarında yankılananları, sanatsal bir üretimle görünür hâle getirdiler.
Aylin Vartanyan Dilaver
Boğaziçi Üniversitesi emekli öğretim görevlisi
Seyyar Oyun Parkları, herhangi bir yeri kısa süreliğine bir oyun alanına dönüştürebiliyor. Bu oyun alanında, alıştığımız oyuncakların tersine esnek parçalar var: Karton kutular, kağıt bobinler, tebeşirler, halatlar, kumaş parçaları, eski ev eşyaları veya aklınıza gelebilecek çöpe gitmeden önceki her şey! Atölyede katılımcılar, seyyar bir oyun parkı olan Hayalgücü Oyun Parkı’nın (HOP) ne olduğunu öğrenerek iyi bir oyun savunucusu olabilmek adına yapılabilecekleri keşfetti.
Ece Sözer, Zehra Gülşen
Superpool
İklim değişikliği alanyazınında yer alan araştırmalardan öne çıkan bilgilerin ve iklim değişikliği ve bilim eğitimi arasındaki ilişkinin ele alındığı bu atölyede ve Eğlenceli Bilim’in uygulamalı bilim eğitimi alanında geliştirdiği çalışmalar, iklim üzerine eğitim programları, iyi örnekler ve deneyler tanıtıldı.
Buket Yenil, Nilhan Erbay
Eğlenceli Bilim
Sabancı Üniversitesi SUGender Mor Sertifika Programı’nın yürüttüğü bu atölyede katılımcılar, kesişimsellik ve kapsayıcılık kavramlarının dünyadaşlıkla nasıl bağdaştırıldığı üzerine kavramsal bir açıklamayla tanıştı, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bir dünyadaş nasıl olunur?” sorusu üzerine zihin egzersizi yaptı ve eğitim ortamlarında kullanabilecek ders materyallerini keşfettiler.
Berfin Çiçek, Nazlı Hazar Dumlupınar
Sabancı Üniversitesi SUGender Mor Sertifika Programı
Bu atölyede katılımcılar “Her biri kendine özgü ve dinamik yapılar olan okullarda sosyal ve duygusal öğrenme ile öğrenme-öğretme ortamlarına dair ihtiyaçlar karşılanırken, paydaşların iyi olma hâllerine odaklanan bir ilişki ve iletişim ağı nasıl kurulabilir?”, “Bir okul, bu ihtiyaçlar arasından öncelikli alanları nasıl belirleyebilir?” ve “Dünyadaşlık kavramının temellerinden olan dayanışma kültürü, eğitim kurumlarında nasıl inşa edilebilir?” gibi sorular üzerine derinlemesine düşünerek ve birlikte cevap aradılar.
Kalkınma Atölyesi Kooperatifi
Ekolojik okul bahçelerinin önemi, temel ilkeleri ve tasarım prensipleri üzerinde durulan bu atölyede katılımcılar, ekolojik okul bahçesi kurmak için nereden başlanabileceği ve bahçenin sürekliliğinin nasıl sağlanabileceği keşfettiler.
Ayşe Soylu Delier, Elif Çatıkkaş
Kokopelli Şehirde
Papuduk ile İçerik Geliştirme Topluluğu, 7-9 yaş arası çocukların hayvan ve doğa sevgisini artırmayı amaçlayan ve Sabancı Vakfı ile Tekir Kitap işbirliğiyle yayımlanan Papuduk Kitap Seti’nin sınıf içindeki uygulanabilirliğini artırmak için bir yıldır içerikler geliştiriyor. Katılımcıların, topluluğun hikâyesini öğrendiği ve kolektif bir masal anlatısına kulak verdiği bu atölyede 3B metodolojisi anlatıldı, örnek bir etkinlik uygulaması yapıldı ve topluluğun geliştirdiği etkinliklerin yer aldığı uygulama rehberi tanıtıldı.
Melisa Soran, Gülçin Aldırmaz Şahin, Şebnem Filiz Yapıcı, Özlem Bilge, Murat Çıtır
Öğretmen Ağı Değişim Elçisi
Zihinlerimizdeki kalıpları kırmayı ve yaratıcılığa alan açmayı hedefleyen atölyede ekoloji, küresel ısınma, dünya vatandaşlığı gibi dünyadaşlıkla dirsek temasındaki pek çok kavram, katılımcılarla birlikte gözden geçirildi, eğip büküldü sonra da ilmek ilmek yeniden birbirine iliştirildi.
Aylin Önel
Beyhan Gültaşlar
Güneş Savaş Yemez
“Eğer tasarım gündelik kentsel yaşamla ilişkilenen açık, süreçsel, mikro-politik, müdahaleci, iletişimsel ve katılımcı bir yaklaşımdan ilham almış olsaydı nasıl görünürdü? Toplumsal mekanların metalaşmış sömürgeleşmesinde salt bir unsur olmaya mahkum mu olurdu, yoksa politik ve toplumsal karakteriyle sosyal şehre esastan katkı koyabilecek bir stratejik araç olabilir miydi?” Jesko Fezer’in bu soruları üzerine Roof Coliving ekibinin düzenlediği atölyede katılımcılar beyin fırtınası yaptı ve bir çocuk kitabı tasarladılar.
Emre Güzel, Zeynep Aybüke Mutlu
Roof Coliving
Tohum topları, tarihin çok eski çağlarından beri uygulanan ve tohumları toprak altına ekmek yerine alternatif olarak kullanılan bir tohum ekme yöntemi. Bu atölyede katılımcılar hem Fukuoka’nın bu özel yöntemini tüm detayları ve nedeniyle öğrendi hem de vakti geldiğinde atmak üzere bir kenarda saklayabilecekleri tohum topları yaptılar.
İrfan Aydın, Özge Öney Aydın
ÇEKÜL
Bu atölyede göç, iklim krizi, biyoçeşitlilik, bir arada yaşam gibi konuları ele alan Eğitimde İyi Örnekler’de tanıştığımız iki farklı oyun deneyimlendi. Atölyenin ilk bölümünde oyunlar oynandı. İkinci bölümdeyse, bu oyunları kendi çalışma alanlarımıza uyarlayarak ve kendi öğrenme ortamlarımızda kullanmak üzerine birlikte çalıştık.
Barkın Güdü, Ece Ünsal
Darüşşafaka Eğitim Kurumları
Betül Bozkurt
Bir İZ Derneği
Yaprak Sarıışık
Eğitim Reformu Girişimi (ERG)
Gençlerin katılım hakkı üzerine düşünenlerin ve çalışanların gözlemlerini ve gençlik katılımının çerçevesini ele aldığımız bu atölyede, gençler ile yetişkinler arasında işbirliklerinin nasıl kurulduğunu ve bu işbirliklerinin farklı şekillerde nasıl kurgulanabileceğini örnekler üzerinden birlikte düşündük. Yetişkinlerin, katılımı teşvik edebilmek için atabilecekleri adımları ve bir arada yaşama imkânlarını tartıştık.
Cengiz Kayhan
Sivil Toplum için Destek Vakfı
Şeyma Dağıstan Terzi
ERG
Dilde okuryazar birey olmak, düzenli okuyan ve yazabilen birey olmanın çok ötesinde kendi dilinde üretilmiş yazılı, görsel, afiş, tablo, grafik vb. tüm iletileri anlamlandırabilen, bu doğrultuda uygun şekilde harekete geçebilen, davranış oluşturabilen, geliştiren ve özgün içerikler ortaya koyabilen birey olmak demektir. Uluslararası uygulama sonuçlarınaa göre Türkiyede öğrenciler okuryazar bir birey olmak için gerekli olan özellikler açısından OECD ülkelerinin ortalamasının altında ve öğrencileri bu becerilerde yüksek başarı gösteren ülkelerin oldukça gerisinde performans göstermektedir. Bu nedenle öğrencilere okuryazar niteliklerinin kazandırılması gelecek ve sürdürülebilirlik için oldukça önem arz etmektedir.
Sanayileşmeyle birlikte kırsal alanlar azalmakta ve şehirleşme artmaktadır. Bu durum tarım arazilerinin azalmasına neden olmakta ve tarımı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu projede öğrencilerimiz tarafından topraksız tarım ve akıllı sera sistemlerinin birlikte yürütüldüğü sürdürülebilir bir kentsel tarım modeli tasarlanmıştır. Okuldaki diğer öğrencilerin bu alanda farkındalıklarının artması için sunumlar yapılmıştır. Disiplinler arası iş birliği ile öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerilerini geliştirmeleri, proje geliştirme basamaklarını öğrenmeleri ve uygulamaları sağlanmıştır. Proje, grup değerlendirilmesi yapılarak değerlendirilmiştir.
Çocuk oyunları yoluyla öğrencilerde; 1)Kendini koruma becerilerini(güvenli davranış, güvenlik için yardım isteme, kişisel sınırları koruma, güvenlik için doğru karar verme) geliştirme, 2)Sosyal becerileri (adil oyun davranış tarzı, iş birliği ve iletişim, farklılıklara saygı) geliştirme, 3)Farklı kültürleri tanıma yoluyla küresel vatandaşlık bilincini geliştirmeye yönelik kazanımlar hedeflenmiştir. Beden eğitimi öğretmenleri ve psikolojik danışmanların işbirliğinde yürütülür. “Hareket, Oyun ve Spor” metoduyla çocukların bilgiyi bir yetişkinin aktarımıyla kazandığı akademik öğrenmeler yerine gerçek yaşamla bağ kurarak, düşünerek, tartışarak ve oynayarak edinilen deneyimler çok daha etkili ve kalıcı olmaktadır.
Her yıl üretilen gıdanın yaklaşık 1 milyon tona yakını kayba uğramaktadır. Öğrencilerimizde bu konuda farkındalık yaratmak, çözüm yolları üretmeye teşvik etmek ve bu etkiyi yaygınlaştırmak amacıyla projeye başlanmıştır. Proje grubu öğrencileri tarafından konu ile ilgili araştırma yapılıp uzmanlardan bilgi alınmış, bisikletle çalışan bir kompost makinesi tasarlanmış (STEM çalışması), kompost üretilmeye başlanmış ve yaygınlaştırma amaçlı okuldaki öğrencilerle bilgi paylaşımı yapılmıştır. Projede bilimsel araştırma yöntemlerinden deney, gözlem ve görüşme kullanılmıştır. Proje; fizik, kimya, biyoloji, matematik, teknoloji tasarım ve bilişim teknolojileri alanlarını birleştiren disiplinler arası bir çalışmadır.
İklim değişikliği ile mücadele konusunda politika ve stratejilerin başarılı olmasında toplumsal farkındalık önemlidir.Çevre eğitimi evlerde başlar,iklim değişikliğiyle mücadele konusunun toplumun en küçük birimi olan aileye indirgenmesi,evlerde su, elektrik gibi enerji ve atık yönetimini elinde bulunduran annelerin eğitimlerle sürece dahil edilmesi amacıyla proje kapsamında Türkiye’de ilk defa annelere yönelik İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Yaşam Eğitimleri verildi. Proje ürünü olarak annelere yönelik eğitimde fırsat eşitliği, bilgiye kolay erişilebilirliği sağlamayı, bilinçli enerji tüketimini amaçlayan ergonomik bir mobil yazılım geliştirildi.
Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, İnsan Hakları ve Yurttaşlık Derslerinde çocuk haklarının öğretimine yer verilmektedir. Projede, bu konunun öğretimine yönelik etkinlikler tasarlayarak öğrencilerin yaşam becerilerini artırmak ve haklarını kendilerine uygun bir şekilde öğrenmelerini sağlanması düşünülmektedir. Böylece her öğrencinin günlük yaşamındaki haklarını bilerek ve katılarak dünya vatandaşı olma bilincinin artırılması amaçlanmaktadır. Öğrenciler 21. yüzyıl becerilerini günlük yaşamlarında kullanabileceklerdir. Gerçek yaşam problemlerine çözüm arar. Çocuk haklarını P4C, STEM, oyunlaştırma, yenilikçi ve alternatif eğitim modelleri ile ilişkilendirir ve uygun etkinlikler tasarlar.
Her şey öfkeyle başlıyor… Ama bu öfke dünyayı kurtaracak bir öfke. Sophia’nın evine ansızın gelen bir kutup ayısı ile macera devam ediyor. Günümüz dünyasında her bireyin bilinçli olması gerektiği ve her geçen gün artan bir tehdide karşı “Birey olarak ne yapabilirim?” sorusunun değerli olduğu ve sorguladığı süreci, biz öğretmenlerin öncelikli konusudur. İlkokul düzeyinde “Dünyayı Kurtaracak İyilikler Neler Olmalı?” başlığı ile adımlar atmak, evrensel değerlere ve geleceğe umut bırakmak adına uygulanabileceğine inandığımız projedir. Birçok kazanıma yer verilen bu projede, soyut düşünme becerilerini ve neden-sonuç ilişkilerini görmesine yardımcı olan sistem düşüncesi yaklaşımı ele alınmıştır.
19. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’na özel hazırladığımız ve paylaştığımız “Doğruluk mu, Cesaret mi?” dünyadaş oyun kartlarıyla siz de oynayabilirsiniz.
Oyunumuz büyük ihtimalle bir yerlerden size tanıdık gelecek. Hani, birbirimize “Doğruluk mu, cesaret mi?” diye sorduğumuz bir oyun vardı. İşte, bizim oyun kartlarında da doğruluk ve cesaret olmak üzere, iki soru grubu var. Bu iki gruptan birini seçip ya soruyu yanıtlıyorsunuz ya da kartta yazan yönergeyi yerine getiriyorsunuz.
Dileriz oyunumuz şimdiden zihniniz açmış, size taptaze ilhamlar verebilmiştir.
Doğruluk grubundaki oyun kartları, yaşadığımız çağın karmaşık sorunlarını anlama, bilgilerimizi tartma ve bunların eğitimle bağını öğrenme amacı taşıyor.
Cesaret grubundaki oyun kartlarının amaçlarına ise bilgiden ziyade beyin fırtınası yapmak, muhabbet etmek ve dünyadaş bir ufka doğru bakmak dahil.