Çalışmalar

Yayınlar

Yazılar

Videolar

Projeler

ERG Sözlük

Haberler

Duyurular

Açıklamalar

Röportajlar

E-Bültenler

Kurumsal

Hakkımızda

Ekip

Yönetim Kurulu

Faaliyet Raporları

Basın

Daha Fazla...

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Yazı
Projeler
Haberler
Yayınlar
Videolar
Kategori
2009
2010
2011
2012
Arka Plan
Çalışmalar
Dünyadaşlık Yazıları
Eğitimde Din ve İnanç Özgürlüğü
ERG Blog
Etraflıca
Özel Sayfalar
Türkiye'de Koronavirüsün Eğitime Etkileri
Uzun Hikâye
Yayınlar

Türkiye’de Devlet Liselerinde Akademik Dirençlilik Profili

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Politika Analistleri Işıl Oral ve Alper Dinçer, PISA 2009 verisini kullanarak Türkiye’de devlet liselerinde okuyan 15 yaşındaki öğrencilerde dirençliliğin betimleyici bir analizini hazırladılar.
Analizin temel bulguları aşağıdaki gibidir;
Dirençlilik, dezavantajlı sosyoekonomik altyapıdan gelip yüksek akademik başarı göstermek anlamında kullanılmaktadır.
Dezavantajlı öğrencilerden oluşan örneklemin çoğunluğu (% 73) dirençli olmayan öğrencilerden oluşmaktadır.
Bulgular dirençli olma ihtimalinin cinsiyete, coğrafi bölgeye ve program türüne göre farklılaştığını ortaya koymaktadır.
Matematik alanında dirençli olan öğrencilerin çoğunluğu erkekken kız öğrenciler Fen ve Okuma alanlarında daha dirençli olma eğilimi göstermektedir.
– Ortadoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu dirençli öğrencilerin en seyrek olduğu bölgelerdir.
– Fen Liseleri ve Anadolu Öğretmen Liseleri en yoğun oranda dirençli olma ihtimali olan öğrenci bulunduran okul türleridir. Bu program türlerindeki dezavantajlı öğrencilerin neredeyse tamamı, Anadolu Liselerinde ise dezavantajlı öğrencilerin yüzde 80’ine yakını dirençlilik göstermektedir.
Ayrıca belirli boyutları ile okul kaynakları, politikaları, finansmanı ve yönetişimi de dirençlilik ile bağlantılı görünmektedir.
– Öğrenci-öğretmen oranının yüksek olması dirençli olma ihtimalinin düşük olması ile ilişkilidir.
– Öğretmen açığının yüksek oranda olması dirençli olma ihtimalinin azalmasıyla; eğitim materyallerinin yüksek kalitede olması ise dirençli olma ihtimalinin artmasıyla ilişkilidir.
– Okul finansmanına ebeveyn katkısı tüm alanlarda dirençli olma ihtimali ile pozitif yönde ilişkilidir.
Son olarak okulun disiplin ortamı ve belirli bir ölçüde öğretmen-öğrenci ilişkileri de Türkiye’de devlet liselerinde dirençliliği istikrarlı biçimde tahmin eden etkenler olarak öne çıkmaktadır.
– Okullarda öğrenme ortamını etkileyen faktörler arasında, okuldaki disiplin ortamı, tüm alanlarda tutarlı olarak dirençli olma ihtimali ile doğru yönde ilişkilidir.
– Öğretmen-öğrenci ilişkileri Fen ve Okuma alanlarında dirençli olma ihtimali ile doğru yönde ilişkilidir. Daha iyi ilişkiler, daha yüksek direnç oranı ile bağlantılıdır.
Bu bulgular, herkes için kaliteli eğitimi amaçlayan politika yapıcılar için faydalı olabilecek ipuçları barındırmaktadır.


PDF İndir



PDF İndir

Bu İçerikler İlginizi Çekebilir
Ortaogretimin Hak Temelli Donusumu icin Oneriler
Dirençli Bir Geleceğe Doğru Türkiye'de Depremler ve Eğitim-Çocuk-Gençlik Odaklı Çalışmalar
EİR2024_Kapak
1 2 3 4 44 45 46
Skip to content